Samsung ve Apple

Akıllı telefon piyasasında Apple ile Samsung 'un rekabetini hepimiz biliriz. İki dev şirket arasında yaşanan patent savaşları, tüm dünyanın takip ettiği en büyük olaylardan birisidir. Bunun yanında her yıl,  Apple ve Samsung, telefon modellerini daha iyi özellikler ekleyip, birbirlerinin pazar paylarından pay almaya çalışmaktadırlar. Bunun içinde her sene, Apple ve Samsung telefon modelleri adeta bir dönüşüm geçirerek, sanki karşımıza telefonlarımızda daha önce görmediğimiz ama filmlerde görmeye alışık olduğumuz özellikleri eklemeye başladılar.

Özellikle Apple, Iphone telefon serisini çıkarması ile birlikte, cep telefonları büyük evrim geçirerek, akıllı ve dokunmatik telefonlar ile anılmaya başlanmıştır. O sıralarda Apple 'ın karşısında güçlü bir rakip olmadığı için, akıllı telefon pazarı tamamen hakimdiler. Fakat bir kaç yıl sonra, Güney Koreli teknoloji şirketi olan Samsung 'un '' S '' serisi modelleri ile akıllı telefon pazarına girmesi ile birlikte, bu iki marka arasında yaşanacak olan büyük rekabetin ilk kıvılcımı atılmış oldu. Böylelikle Apple ve Samsung, kendi telefon modellerinin pazarlamasını iyi yapabilmek için sürekli telefonlarını geliştirmeye ve telefonlarının yanında daha ilgi çekici aksesuarlar ile sunarak, satışlarını arttırmaya çalışmaktadırlar.

Bunun yanında bir de, markaların istemsiz oluşturduğu fakat zorunlu ihtiyaç olan, ürünlerde sonradan doğmaktadır. Akıllı telefonların çıkması ile birlikte, herkes tarafından çok sevilmiş ve çok kullanılır hale gelmiştir. Fakat eski cep telefonlarında olduğu gibi darbelere karşı dayanıklı değildirler. Bu yüzden, akıllı telefonlar ile birlikte, telefon kılıfları pazarı da doğmuş oldu. Artık Iphone telefon aldığımız zaman yanında da, ıphone telefon kılıfı almaktayız. Bazen bir sektör ya da bir marka istemsiz olarak, kendi yan ürünlerini de doğurmaktadır.

İphone 4s’im ve 4s Telefon Kılıfım Birden Eskidi

Her geçen gün cep telefonu üreten firmalar yeni modellerini tanıtırlarken, sürekli değişen yeni özelliklere ve yeni tasarımlar ile karşımıza çıkıyorlar. Böyle olunca da, sanki daha yeni almış olduğumuz bir telefon, sanki bizlere çok eskimiş gibi hissettirebiliyor. Yapılan değişiklikler, üretilen telefonlar, her şey çok hızlı bir  hal almış durumdadır.  Kendimden örnek verecek olursam. Daha geçen sene İphone 4s ‘ler çok popüler ve herkes tarafından çok beğenilmekteydi. Oysa bu sene bir bakıyoruz ki Apple, İphone 5 ve 5 serisini piyasa sürdü. Tamam buna belki bir şey diyemeyiz. Fakat hemen birkaç ay içinde, İphone 6 için hazırlıkların, başlandığı duyurulması. Bir anda bizim İphone 4s telefonumuz eskimiş oldu.

Oysa geçen sene, ne kadar iyi bir fiyata almıştım, İphone 4s ‘i. O günlerde, gayet popüler ve herkes tarafından kullanılırdı. Birde telefonumu korumak için, mağazaya girip, telefon kılıfları içinden İphone 4s kılıfları modellerinden birisini seçip almıştım. Gerçi biraz zor bulmuştum. Çünkü her akıllı telefonun tasarımı farklı olduğu için, diğer telefonların, telefon kılıfları sizin telefonunuza uymuyor. Bende yaklaşık 15 dk kadar, İphone 4s kılıfları hangisidir diye, aramıştım. En sonunda da İstanbul manzaralı çok güzel bir telefon kılıfı almıştım.

Oysa şimdi hem telefonum hem de telefon kılıfım eskimiş durumda.. Ne garip dimi ?

Moonwalker Kanvas Tablosu

Hayalim hep iyi bir dansçı olmaktı. Şehir şehir dolaşıp, dünyanın her yerinde, dans etmeyi çok istiyordum. Çocukluğumdan bu yana hep televizyonlarda dans edenleri gördükçe, hayran hayran bakar, sonra odamda gördüğüm hareketleri yapmaya çalışırdım. Ama belli bir yere kadar hareketleri yapabilirdim.  Özellikle Michael Jackson hayranıydım. Kliplerinde onun dans ediş tarzını çok ama çok severdim. Ay yürüyüşü herkesin olduğu gibi benim de, favori dansımdı. Çoraplarımı giyer, odamda aynı yürüyüşü yapmaya çalışırdım.

Yıllar sonra çocukluk fotoğraflarıma bakıyorumda, o zamanlar dans için çok hevesliymişim. Daha sonra okula başlayınca, isteklerin ve ilgi alanlarım birden değişti. Ama Michael Jackson’a karşı duyduğum hayranlık hiç değişmemişti. Onun ile büyüdüm ve hala onu dinlemekten büyük zevk alırım. Şimdi onun sayesinde müzik ile ilgileniyorum. Michael Jackson gibi bir sese ve yeteneğe sahip olmasam da, amatörce çalışmalarımı sürdürmekteyim.

Geçenlerde de, eve giderken yol üstünde bir tablocu gördüm. Dışarıda çok güzel bir Michael Jackson tablosu vardı. Yağlı boya mı diye sormuştumi, o da bana ‘’ yağlı boya gibi dimi’’ diye, yanıtladı. Daha sonra konuşmasına devam ettiğinde, kanvas tablo olduğunu ve dijital baskılama tekniği ile yapılarak, orjinal gibi gözükmesine neden olduğunu söyledi. Tablocu içinde böyle ilginç bir muhabbet geçti ve Michael Jackson, kanvas tablosunu alarak eve döndüm. Tabloyu da, salonumun duvarına asarak, hayalimin her zaman orda olduğunu görmek beni çok mutlu etti.