Hayalim hep iyi bir dansçı olmaktı. Şehir
şehir dolaşıp, dünyanın her yerinde, dans etmeyi çok istiyordum. Çocukluğumdan
bu yana hep televizyonlarda dans edenleri gördükçe, hayran hayran bakar, sonra
odamda gördüğüm hareketleri yapmaya çalışırdım. Ama belli bir yere kadar
hareketleri yapabilirdim. Özellikle
Michael Jackson hayranıydım. Kliplerinde onun dans ediş tarzını çok ama çok
severdim. Ay yürüyüşü herkesin olduğu gibi benim de, favori dansımdı. Çoraplarımı
giyer, odamda aynı yürüyüşü yapmaya çalışırdım.
Yıllar sonra çocukluk fotoğraflarıma
bakıyorumda, o zamanlar dans için çok hevesliymişim. Daha sonra okula
başlayınca, isteklerin ve ilgi alanlarım birden değişti. Ama Michael Jackson’a
karşı duyduğum hayranlık hiç değişmemişti. Onun ile büyüdüm ve hala onu
dinlemekten büyük zevk alırım. Şimdi onun sayesinde müzik ile ilgileniyorum.
Michael Jackson gibi bir sese ve yeteneğe sahip olmasam da, amatörce
çalışmalarımı sürdürmekteyim.
Geçenlerde de, eve giderken yol üstünde bir tablocu gördüm. Dışarıda çok güzel bir Michael Jackson tablosu vardı. Yağlı
boya mı diye sormuştumi, o da bana ‘’ yağlı boya gibi dimi’’ diye, yanıtladı.
Daha sonra konuşmasına devam ettiğinde, kanvas tablo olduğunu ve dijital
baskılama tekniği ile yapılarak, orjinal gibi gözükmesine neden olduğunu
söyledi. Tablocu içinde böyle ilginç bir muhabbet geçti ve Michael Jackson,
kanvas tablosunu alarak eve döndüm. Tabloyu da, salonumun duvarına asarak,
hayalimin her zaman orda olduğunu görmek beni çok mutlu etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder