Çoğu kişinin hayalidir yalnız
yaşamak. Birkaç kişi aynı evde kalanlar her zaman gıpta eder yalnız yaşayan
insanlara. “Ohh be, karışan yok görüşen yok ne rahatsın” derler. Çünkü yalnız
yaşıyor olmak onlara göre, temelde sadece kendinden başka hesap verecek birinin
olmamasıdır.
Oysa yalnız yaşayan bilir, hiç de
kolay değildir bir evin tüm sorumluluğunu omuzlarına yüklemek. Kirası,
faturası, bozulan muslukları… Bunları önemsemiyorum bile. Sadece psikolojik olarak
bile herkesin üstesinden gelebileceği bir yük değil bu. Çünkü insan, doğası
gereği bir arada ve topluluk halinde yaşamak için kodlanmış bir canlı. Her ne
kadar günümüz insanı günden güne yalnızlaşıyor olsa da, sonuçta kişinin bu
yalnızlığı da bir şekilde kalabalıkların içindeki bir yalnızlık biçimi. O kadar
da yalnızlık değil yani anlayacağınız.
Ha derseniz ki yok mu arkadaş
yalnız yaşamanın güzellikleri, keyfi; var tabi olmaz mı. Bir kere gerçekten de
karışanınız edeniniz yok. :)) İkincisi de siz de benim gibi sessizlikte huzur
bulanlardansanız hele tadından yenmez tek kişi yaşamak. Hatta bunu sevenlere
bir tavsiyede bile bulunabilirim, cam kenarına bir tekli koltuk koyun. İddia ediyorum, tek kişilik bir yaşamın
vazgeçilmezidir tekli koltuk. Bizim gibi tekler için üretilmiştir bir kere.
Bize özeldir. Önüne de bir sehpa
atın. Hele bir de kaloriferiniz varsa camın kenarında, kış günleri akşam olsa
da evime gitsem diye geçireceksiniz tüm gününüzü emin olun.
Kurulmadan önce çayınızı ve
kitabınızı da eksik etmeyin ama.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder