Üniversite hayatım boyunca bana maddi manevi destek olan
dedem ve teyzemi çok özlüyorum. Onlar şuanda Ege kıyısındaki güzel
yazlıklarında emeklilik hayatlarının keyfini sürüyorlar. Geçen hafta yine o
civardan eski bir arkadaşımın düğünü oldu. Gitmişken dedemlerde kalmaya karar
verdim.
Teyzemin güzel yemekleri, akşamları yemek sonrası dedemle
yaptığımız çay sohbetleri ve yeşillerle çevrili güzel evleri bana inanılmaz
güzel duygular yaşatıyor. Düğün günü sabah uyandık ve güzel bir kahvaltı
yaptık. Ondan sonra dedemin dinlenme odasında dedemle biraz koyu bir sohbete
başladık. Dedemin kendine özel bir tekli koltuk kullanıyor. Bir de yanında
şirin bir sehpa var. Üzeri gazete ve sevdiği 2-3 derginin son sayıları ile
dolu. Sonra biraz düşündüm de tekli koltuk sanırım bir eşyadan çok daha
fazlası. Yani düşünsenize, size özel bir tekli koltuğunuz var. Yemek sonraları
ona oturup pencereden denizi izliyorsunuz. Yanınızdaki sehpada ise sevdiğiniz
kitaplar, dergiler var. Hele bir de o sehpa ahşap ise resmen nostalji dolu bir
dünya sizin oluyor. Kenarda sesi sanki uzaklardan geliyor kadar kısık olan bir
radyo…
Sanırım benim istediğim emeklilik hayatı da bunun gibi bir
şey. Kahvaltıdan sonra güzel manzaralı bir balkonda tekli koltuk istiyorum.
Sanırım istediğim şey çok değil. Tabi bir de hayvanlara olan ilgim sebebiyle
köpek beslemek, akşamları sahilde onunla yürüyüşe çıkmak istiyorum. Sanırım bir
an önce yaşlanmak isteyen ender insanlardan biriyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder